Tarih

Polikarp’ın Filipililer’e Mektubu

Çev. Toğrul Salamzade

Bölüm 1

Polikarp ve onunla birlikte olan ihtiyarlar, Filipi’de yaşayan Tanrı’nın Kilisesi’ne; size merhamet ve Her Şeye Gücü Yeten Tanrı’dan ve Kurtarıcımız İsa Mesih’ten gelen esenlik kat kat artsın.

1:1

Gerçek Sevgi’nin takipçilerini kabul ettiğiniz ve size yakıştığı gibi onlara yollarında eşlik ettiğiniz için Rabbimiz İsa Mesih’te sizinle birlikte çok sevindim – bu adamlar, Tanrı ve Rabbimiz tarafından gerçekten seçilmiş olanların diademleri olan kutsal bağlarla kuşatılmışlardır;

1:2

ve ilk çağlardan beri ün salmış olan imanınızın sarsılmaz temeli, günahlarımız uğruna ölüme bile katlanmış olan ve Tanrı’nın ölüler diyarının acılarını dindirerek dirilttiği Rabbimiz İsa Mesih’e kadar meyve vermeyi sürdürmektedir;

1:3

O’nu görmediğiniz halde, tarifsiz ve yücelikle dolu bir sevinçle iman ediyorsunuz; bu sevinci pek çok kişi yaşamak istiyor; nitekim işlerle değil, İsa Mesih aracılığıyla Tanrı’nın isteğiyle, lütufla kurtulduğunuzu biliyorsunuz.

Bölüm 2

2:1

Bu nedenle, Rabbimiz İsa Mesih’i ölümden dirilten, O’na yücelik ve sağında bir taht veren, gökte ve yerde olan her şeyin kendisine boyun eğdiği, soluk alan her yaratığın kendisine hizmet ettiği, ölülerin ve dirilerin yargıcı olarak gelen, Tanrı’nın kendisine itaatsizlik edenlerden istediği kanı akıtan O’na iman ettiğiniz için, boş ve beyhude konuşmaları ve birçoklarının sapkınlığını reddederek, korku ve doğrulukla Tanrı’ya kulluk edin.

2:2

O’nu ölümden dirilten bizi de diriltecektir; eğer O’nun isteğini yerine getirir, emirlerine uyar ve O’nun sevdiği şeyleri seversek, her türlü haksızlıktan, açgözlülükten, para sevgisinden, kötü sözden, yalancı tanıklıktan kaçınırsak; kötülüğe kötülükle, korkuya korkuyla, saldırıya saldırıyla, sövgüye sövgüyle karşılık vermezsek;

2:3

…ama Rabbin öğrettiği gibi söylediği şu sözleri hatırlayın: “Başkasını yargılamayın ki, siz de yargılanmayasınız.[1] Merhamet edin ki, merhamet göresiniz. Hangi ölçekle verirseniz, aynı ölçekle alacaksınız.[2] Ne mutlu ruhta yoksul olanlara[3] ve doğruluğa acıkıp susayanlara[4] çünkü Göklerin Egemenliği onlarındır.”

Bölüm 3

3:1

Kardeşlerim, doğruluk konusunda size bunları yazmamın sebebi, bu sorumluluğu kendime yüklediğim için değil, beni çağırdığınız içindir.

3:2

Ne ben, ne de benim gibi bir başkası, aranıza geldiğinde o dönemin insanlarına gerçeğe ilişkin sözleri dikkatle ve kesinlikle öğreten mübarek ve yüce Pavlus’un hikmetini izleyebilecek durumda değiliz; kendisi de aramızda değilken size bir mektup yazmıştı; bu mektuba dikkatle bakarsanız,

3:3

…size verilen ve hepimizin dayanağı olan imanla güçlenebilirsiniz; çünkü sevgi önce, umut sonra gelir -Tanrı’ya, Mesih’e ve komşularımıza karşı sevgi böyledir. Bir kimse bunlarla ilgilenirse, doğruluk emrini yerine getirmiş olur; çünkü sevgiye sahip olan her günahtan uzak durmuş olur.

Bölüm 4

4:1

Ancak para sevgisi bütün sıkıntıların kaynağıdır. Bu yüzden dünyaya hiçbir şey getirmediğimizi ve hiçbir şey götüremeyeceğimizi bilerek, doğruluk zırhını kuşanalım ve önce Rabbin buyruğunda yürümeyi kendimize öğretelim;

4:2

…ve sonra eşlerimiz de kendilerine verilen imanda, sevgide ve paklıkta yürüsünler, kendi kocalarını her doğrulukta beslesinler ve bütün erkekleri her iffet içinde eşit olarak sevsinler ve çocuklarını Tanrı korkusu konusunda eğitsinler.

4:3

Dul kadınlarımız Rabbe iman konusunda ayık olmalı, herkes için durmadan şefaatte bulunmalı, her türlü iftiradan, kötü sözden, yalan tanıklıktan, para sevgisinden ve bütün kötü şeylerden uzak durmalı, Tanrı’nın sunağı olduklarını, bütün kurbanların dikkatle gözden geçirildiğini ve ne düşüncelerinin ne niyetlerinin ne de yüreklerindeki gizli şeylerin hiçbirinin O’ndan kaçmadığını bilmelidirler.

Bölüm 5

5:1

O halde Tanrı’yla alay edilmeyeceğini bilerek, O’nun emrine ve yüceliğine layık bir şekilde yaşamalıyız.

5:2

Aynı biçimde diyakonlar da insanların değil, Tanrı’nın ve Mesih’in diyakonları olarak O’nun doğruluğunun huzurunda lekesiz olmalı; iftiracı olmamalı, iki yüzlü olmamalı, parayı sevmemeli, her konuda ölçülü davranmalı, şefkatli olmalı, gayretli çalışmalı, herkesin hizmetkârı (diyakonu) olan Rabbin hakikatine uygun olarak yürümeliler. Zira bu dünyada O’nu hoşnut edersek, bizi ölümden dirilteceğine ve O’na yaraşır biçimde davranırsak O’nunla birlikte egemenlik süreceğimize dair bize verdiği söz uyarınca, eğer gerçekten imanımız varsa, gelecek dünyayı da mülk edineceğiz.

5:3

Benzer şekilde gençler de her konuda kusursuz olmalı, her şeyden önce paklığa önem vermeli ve kendilerini her türlü kötülükten alıkoymalıdırlar. Çünkü her türlü ihtiras Kutsal Ruh’a karşı savaş açtığından, dünyadaki ihtiraslardan kaçınmak iyi bir şeydir ve fuhuş yapanlar, kadınsı davranışlarda bulunanlar, erkeklerle zina edenler ve yakışıksız şeyler yapanlar Tanrı’nın Egemenliği’ni miras alamazlar. Bu nedenle, kendinizi Tanrı’ya ve Mesih’e olduğu gibi, ihtiyarlara ve diyakonlara teslim ederek bütün bunlardan kaçınmanız doğru olur. Bakireler suçsuz ve temiz bir vicdanla yaşamalıdırlar.

Bölüm 6

6:1

İhtiyarlar da bütün insanlara karşı şefkatli, merhametli olmalı, yoldan sapmış koyunları geri döndürmeli, bütün hastaları ziyaret etmeli, bir dulu, bir yetimi ya da bir yoksulu ihmal etmemeli, Tanrı’nın ve insanların gözünde her zaman onurlu olanı gözetmeli, her türlü öfkeden, insanlara saygısız davranmamalı, haksız yargıdan kaçınmalı, her türlü para sevgisinden uzak durmalı, kimseye karşı bir şeye inanmakta acele etmemeli, hepimizin günah borçlusu olduğumuzu bilerek yargıda tez davranmamalıdır.

6:2

O halde bizi bağışlaması için Rabbimize yalvarıyorsak, biz de bağışlamalıyız; çünkü Rabbimizin ve Tanrımızın huzurundayız ve hepimiz Mesih’in yargı kürsüsüne çıkıp herkes kendi hesabını vermelidir.

6:3

Dolayısıyla, O’nun, Müjde’yi bize duyuran Elçilerin ve Rabbimizin gelişini önceden bildiren peygamberlerin buyurduğu gibi, O’na korkuyla ve derin bir huşuyla hizmet edelim; iyi olan şeylere karşı gayretli olalım, kötülüklerden, sahte kardeşlerden ve Rabbin adını ikiyüzlülükle anan, akılsız insanları yoldan çıkaranlardan uzak duralım.

Bölüm 7

7:1

Zira İsa Mesih’in beden alıp geldiğini kabul etmeyen herkes Mesih karşıtıdır; ve her kim Çarmıh’ın tanıklığını kabul etmezse, İblis’tendir; ve her kim Rabbin peygamberlik sözlerini kendi tutkularına göre saptırır ve ne diriliş ne de yargı olduğunu söylerse, o adam Şeytan’ın ilk doğanıdır.[5]

7:2

O halde birçoklarının yararsız işlerini ve sahte öğretilerini bırakıp, başlangıçtan beri bize iletilen söze dönelim; duada uyanık, oruç tutmada istikrarlı olalım; her şeyi gören Tanrı’ya bizi denenmeye sürüklememesi için yalvaralım; Rabbin dediği gibi, “Ruh isteklidir, ama beden güçsüzdür.”[6]

Bölüm 8

8:1

Öyleyse umudumuza ve doğruluğumuzun güvencesine, yani günahlarımızı ağaç üzerinde kendi bedeninde yüklenmiş olan, günah işlemeyen, ağzında hile bulunmayan, tersine biz O’nda yaşayalım diye bizim uğrumuza her şeye katlanan İsa Mesih’e sarsılmadan sımsıkı sarılalım.

8:2

Dolayısıyla O’nun dayanma gücünü örnek alalım; O’nun adı uğruna acı çekmemiz gerekirse, O’nu yüceltelim. Çünkü O bize bu örneği kendi şahsında verdi ve biz de buna iman ettik.

Bölüm 9

9:1

Bunun için hepinizi doğruluk sözüne itaat etmeye ve kutsanmış İgnatius’ta, Zosimus’ta, Rufus’ta, aranızdan gelen diğerlerinde, Pavlus’un kendisinde ve diğer Elçilerde de kendi gözlerinizle gördüğünüz gibi, her türlü dayanıklılığı göstermeye teşvik ediyorum;

9:2

Bütün bunların boşuna değil, iman ve doğruluk uğruna yapıldığına ve kendileriyle birlikte acı çektikleri Rabbin huzurunda hak ettikleri yerde olduklarına emin olun. Çünkü onlar bu dünyayı değil, bizim uğrumuza ölen ve Tanrı tarafından bizim için diriltilen İsa’yı sevdiler.

Bölüm 10

10:1

Bu nedenle, bu konularda sağlam durun ve Rabbin örneğini izleyin; imanda sağlam ve sarsılmaz olun, kardeşlik sevgisiyle birbirinize şefkatle yaklaşın, gerçeğin paydaşları olun, Rabbin nezaketiyle birbirinize destek olun, hiç kimseyi hor görmeyin.

10:2

İyilik yapmaya muktedir olduğunuzda bunu ertelemeyin, çünkü merhamet ölümden kurtarır. Hepiniz birbirinize bağımlı olun, öteki uluslar arasında ayıplanmayacak şekilde konuşun ki hem iyi işleriniz övgü alsın hem de Rabbe sövülmesin.

10:3

Fakat Rabbin adına küfredenin vay haline! Bunun için bütün insanlara, sizin de içinde yürümekte olduğunuz ağırbaşlılığı öğretin.

Bölüm 11

11:1

Bir zamanlar aranızda kilise ihtiyarı olan Valens için çok üzüldüm, çünkü kendisine verilen görevden habersizdi. Bu nedenle, açgözlülükten kaçınmanız, saf ve dürüst olmanız için sizi uyarıyorum. Her türlü kötülükten kaçının.

11:2

Fakat bu konularda kendini denetleyemeyen, başkasına bunu nasıl buyurur? Bir insan açgözlülükten kaçınmazsa, putperestlikle kirlenecek ve Rabbin yargısını bilmeyen uluslardan biri olarak yargılanacaktır. Hayır, Pavlus’un öğrettiği gibi, kutsalların dünyayı yargılayacağını bilmiyor muyuz?

11:3

Ancak kutsanmış Pavlus’un aralarında çalıştığı ve başlangıçta mektuplarını yazdığı sizlerde böyle bir şey ne gördüm ne de duydum. Pavlus, o zamanlar Tanrı’yı tanıyan bütün kiliselerde sizinle övünüyordu; çünkü biz O’nu henüz tanımıyorduk.

11:4

Bu nedenle, Rabbin gerçek tövbeyi bahşetmesi dileğiyle, onun ve karısı için son derece üzgünüm.[7] Dolayısıyla siz de bu konuda ayık olun ve böyle kişileri düşman olarak görmeyin; onları zayıf ve hatalı üyeler olarak kabul edin ki, bütün bedeninizi kurtarabilesiniz. Böyle yaparak birbirinizi geliştirmiş olursunuz.

Bölüm 12

12:1

Zira Kutsal Yazılar konusunda iyi eğitildiğinize ve sizden hiçbir şeyin gizlenmediğine inanıyorum. Fakat kendime bu yetkiyi vermiyorum. Yalnızca, bu kutsal yazılarda söylendiği gibi, öfkelenip günah işlemeyin ve öfkenizin üzerine güneş batmasın. Ne mutlu bunu hatırlayana; ve ben bunun sizde bulunduğuna güveniyorum.

12:2

Rabbimiz İsa Mesih’in Tanrısı ve Babası ve sonsuz Başkâhin’in Kendisi [Tanrı’nın Oğlu İsa Mesih], sizi imanda ve gerçekte, her türlü uysallıkta ve öfkeden kaçınmada, hoşgörüde ve sıkıntıya katlanmada, sabırlı dayanıklılıkta ve paklıkta geliştirsin; Rabbimiz ve Tanrımız İsa Mesih’e ve O’nu ölümden dirilten Babası’na iman eden kutsalları arasında size, sizinle birlikte bize ve göklerin altında olan herkese bir yer ve pay versin.

12:3

Bütün kutsallar için dua edin. Krallar, yöneticiler, hükümdarlar, size zulmedenler, sizden nefret edenler ve çarmıhın düşmanları için de dua edin ki, meyveleriniz bütün insanlar arasında açıkça görülsün ve siz de O’nda yetkinleşesiniz.

Bölüm 13

13:1

Hem siz hem de İgnatyus bana mektup yazarak, Suriye’ye gidecek biri olursa sizden gelen mektupları oraya götürmesini istediniz. Eğer elverişli bir fırsat bulursam, ya kendim ya da sizin adınıza elçi olarak göndereceğim kişi bunu yapacaktır.

13:2

İgnatyus’un bize gönderdiği mektupları ve yanımızda bulunan diğerlerini, verdiğiniz görev uyarınca size gönderiyoruz; bunlar bu mektuba eklenmiştir, bunlardan büyük ölçüde yararlanabileceksiniz. Çünkü bunlar iman, dayanıklılık ve Rabbimiz’e ait olan her türlü öğretiyi içermektedir. Ayrıca İgnatyus’un kendisi ve onunla birlikte olanlar hakkında kesin bir haberiniz varsa, bize bildirin.

Bölüm 14

14:1

Bunları size daha önce övdüğüm ve şimdi de övmekte olduğum Kresens aracılığıyla yazıyorum; çünkü o bizimle birlikte kusursuzca yürüdü ve ben de sizinle aynı şekilde yürüyeceğine inanıyorum. Fakat yanınıza geldiğinde kız kardeşini de öveceksiniz. Rab İsa Mesih’in lütfunda size ve hepinize esenlikler dilerim. Âmin.

 

[1] Matta 7:1

[2] Matta 7:2

[3] Matta 5:3

[4] Matta 5:6

[5] Not: Burada Polikarp’ın kullandığı “ilk doğan” ifadesi, Pavlus’un Koloseliler 1:15 ayetindeki ifadesiyle aynıdır. Anlaşılan o ki, Polikarp, ayetleri saptıranları, yargı ve dirilişi inkar edenleri bizzat Şeytan’ın “biricik” oğlu olarak adlandırmaktadır.

[6] Matta 26:41.

[7] Not: Burada Polikarp Valens’ten söz etmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu