İlahiyatTarih

Adem’den İsa’ya Antlaşma Birliği

Toğrul Salamzade

Tanrı, kendi halkıyla antlaşmalar vasıtasıyla çalışmaktadır. Kuşkusuz, Tanrı’nın bunu yaparken herhangi bir zorunluluğu olmadığını söylemek önemlidir. Tanrı’yı zorlayan, O’nu buna mecbur kılan hiçbir şey yoktur; bu eylemler tamamen sevgiden ve O’nun lütfundan kaynaklanmaktadır. Böylece Tanrı, Adem’den başlayarak İsa’ya kadar süren binlerce yılda, insanlarla antlaşmalar vasıtasıyla iletişim kurmuş ve iradesini antlaşmalar aracılığıyla bildirmiştir. Aşağıda, Tanrı’nın kendi halkıyla yapmış olduğu antlaşmaların tamamı yazmakta ve bir önceki antlaşmasının, bir sonrakine olan katkısı sıralanmıştır. Özet olarak, Tanrı’nın antlaşma birliği bu antlaşmalar listesinde görülecektir.

  1. Adem’le Yapılmış Antlaşma

Antlaşmanın Özü

Adem’le yapılmış olan antlaşma Aden Bahçesinde yapılmıştır. Tanrı, Aden Bahçesine koymuş olduğu ağaçtan Âdem ve Havva’nın yemesini yasaklamıştı (Yar. 2:15-16). Bu antlaşma, Havva henüz yaratılmadan önce yapılmıştı ancak hikâyenin sonunda Adem’in, bu antlaşma konusunda Havva’yı yeterince uyarmadığı gibi kendisinin de antlaşma şartına uymadığını gösterilmektedir. Tanrı’nın Adem’le yapmış olduğu antlaşmaya İşler Antlaşması denmektedir. İşler Antlaşmasına göre, Âdem kendi özgür iradesiyle, Tanrı’nın yasaklamış olduğu ağaçtan yemediği sürece yaşayacak, yediği anda ise ölecekti. Başka bir deyişle, Âdem yaşamak için kendi özgür iradesiyle çabalamak zorundaydı. Dolayısıyla bu antlaşmanın özü, itaat içermekteydi. İtaat edilirse yaşanacak, edilmezse ölünecekti.

Antlaşmanın Bağlantısı

Tanrı’nın Adem’le yapmış olduğu bu antlaşma, diğer tüm antlaşmaların ilkiydi. Bu antlaşmanın Âdem tarafından ihlal edilmesi, bütün diğer antlaşmaların teolojik zeminini hazırladı. Tanrı, kendi belirlemiş olduğu plan doğrultusunda, insanoğlu ile başka antlaşmalar yapacak ve nihai amacını gerçekleştirecekti.

Yeni Antlaşma’yla Bağlantısı

Âdem ve Havva’nın itaat etmeyerek düşmesi, bir kurtarıcıya işaret ediyordu. Tanrı’nın, onları azarladığı sırada vermiş olduğu vaat (Yar. 3:15), gelecekte birinin geleceğine işaretti. Gelecek olan Kişi kadının soyundan gelecek ve Şeytan’ın başını ezecekti.

  1. Nuh’la Yapılmış Antlaşma

Antlaşmanın Doğası ve İçeriği

Tanrı’nın Nuh’la antlaşma yapması, yine insanın itaatsizliğine ve isyanına dayanıyordu. İnsanoğlu her türlü kötülüğü yaparak Tanrı’ya isyan etmiş ve sonunda büyük Tufan’la yargılanmıştı (Yar. 6-7.bölümler). Ancak Tufan sonrası RAB, Nuh’la bir antlaşma yaparak insanlığı asla bir daha tufanla yok etmeyeceğine ilişkin söz vermişti (Yar. 8:21). Burada Tanrı’nın insan ırkını koruma motivasyonu ve lütfunu görmek mümkün.

Antlaşmanın Bağlantısı

Tanrı, Nuh’a bir daha insanlığı tufanla yok etmeyeceğine ilişkin vaadini bildirdi (Yar. 8:21). Bu vaadin Nuh’a bildirilmesi, Tanrı’nın Adem’e vermiş olduğu kurtarıcı vaadinin devam edeceğini göstermekteydi. Nuh, kurtarıcı değildi. Fakat gerçek kurtarıcı gelecek ve insanlığa lütfederek onları kurtaracaktı.

Yeni Antlaşma’yla Bağlantısı

Bu antlaşmada, Tanrı’nın vermiş olduğu Kurtarıcı vaadinin devam ettiğini ve bunun yanı sıra insan ırkına duyduğu sevgiyi görmek mümkün. Tanrı dünyayı seviyor ve bir Kurtarıcı gelecek.

  1. İbrahim’le Yapılmış Antlaşma

Antlaşmanın Doğası ve İçeriği

Çocukları olmayan bir çift olan Avram ve Saray, büyük hayal kırıklığı ve keder içindelerdi (Yar. 11:30). Tanrı, gizemli bir şekilde İbrahim’i çağırdığı zaman ona ulus olacağını vaat etti (Yar. 12:1-2). Yaşlı bir adam ve kısır karısı nasıl olur da ulus olacaktı? Fakat Tanrı’nın vaadi geçerliliğini koruyordu. Tanrı İbrahim’e bir oğul vaat etti ve o oğul, karısı Saray’dan olacaktı (Yar. 17:5, 15). Bu esnada, Tanrı kendi vaadini pekiştirmek adına onların isimlerini değiştirdi. İbrahim, karısını dinleyerek cariyesi Hacer’le yatmış olsa da vaat edilmiş çocuk İsmail değildi (Yar. 17:8). Bir süre sonra İshak doğdu ve İshak’ın annesi Sara’ydı (Yar. 21:1-2). Tanrı, İbrahim’le bir antlaşma yaptı. Bu antlaşmanın işareti olarak sünneti verdi (Yar. 17:1-14). Çünkü ulusların var olması, üremeyle bağlantılıydı; fiziksel üremenin temeli de erkek olduğundan dolayı Tanrı böyle bir işaret belirlemeyi tercih etti. Bu antlaşmaya göre İbrahim’in tohumu (yani Mesih) vasıtasıyla tüm uluslar kutsanacaktı (Gal. 3:16). İbrahim’in soyu vasıtasıyla tüm uluslar bereketlenecekti. Daha sonra Pavlus bu soyun bedensel değil, ruhsal soy olduğunu Romalılar mektubunda vurgular (Rom. 9:6-8)! İman etmiş kimseler, dünyaya bereket olacaklar.

Antlaşmanın Bağlantısı

Tanrı, Nuh’un soyundan gelmiş olan İbrahim vasıtasıyla, ulusların bereketleneceği soyu seçmiş oldu. Şöyle ki Mesih, bedensel olarak İbrahim’in soyundan gelecekti ve Kendi kilisesini kurtaracaktı.

Yeni Antlaşma’yla Bağlantısı

Üstelik bu antlaşma vasıtasıyla Tanrı, vermiş olduğu Kurtarıcı vaadinin geçerliliğini korumaktaydı. İbrahim’le yapılmış antlaşmada birçok paralellik vardır. İbrahim’in bir vaat oğlu vardı; Mesih de vaat Oğlu’ydu. İbrahim oğlunu öldürmek üzere bir tepeye çıkardı; Tanrı’nın Oğlu da öldürülmek (kurban edilmek) üzere bir tepeye çıkarıldı. İbrahim oğlunu öldürmedi çünkü Tanrı gerekli kurbanı sağladı; işte o kurban Mesih’ti. Dolayısıyla tüm uluslar, bu vaade olan imanla bereketlenecekti.

  1. Sina Antlaşması

Antlaşmanın Doğası ve İçeriği

Tanrı İbrahim’e, halkının Mısır’da köle edileceğini bildirmişti ve öyle de oldu (Yar. 15:13). Bunun yanı sıra orada yaklaşık 400 yıl esaret altında kalacaklarını, sonrasında ise kurtulacaklarını bildirdi. Tanrı bu kurtarma görevini Musa’ya verdi (Çık. 3:10). Yanan Çalıda kendisini Musa’ya tanıtan Tanrı, Mısırlılara ders olsun diye kendi yüceliği için Mısır’da birçok mucize yaptı. Göndermiş olduğu 10 Bela, Mısır’ın en büyük 10 ilahına meydan okumasıydı (Çık. 7:14-11:10)! RAB Tanrı, bu savaşın galibi olmuştu. Halk Mısır’dan çıktıktan sonra Tanrı Musa’yla bir antlaşma yaptı. Bu antlaşmada RAB ona 10 Emir verdi. Günahın ne denli iğrenç olduğunu, ibadetin nasıl yapılması gerektiğini, hangi günler neler yapmaları gerektiğine ilişkin toplamda 3 yasa verdi. Bunlar ahlak yasası, sivil yasa ve törensel yasalardı.

Antlaşmanın Bağlantısı

Ancak Tanrı’nın Musa ile yapmış olduğu antlaşmada Tanrı, halkın ahlaki temelini atmak adına 10 Emir’i verdi (Çık. 20:1-21). Buradaki vurgu, halkın bunu yapamayacak olmasıydı. Günaha tutsak olan halk, düşmüş doğası gereği Yasaya itaat edemezdi. Dolayısıyla Tanrı’nın vermiş olduğu Kurtarıcı vaadi hala devam etmekteydi çünkü Musa yalnızca bedensel bir kurtarıcıydı; o, halkı Mısır’daki esaretten kurtardı. Fakat ruhsal esaretten kurtaracak olan kişi bu soydan gelecek ve halkını kurtaracaktı.

Yeni Antlaşma’yla Bağlantısı

Tevrat’ta Tanrı, çeşitli yasalar ve kurallar vererek günahın iğrençliğini belirtmiş ve halkın çaresizliğinin altını çizmiştir. Günahlarının affedilmesi gereken halk kurban kesmek zorundaydı. Kurban yasaları, törensel yasaya aitti. Kurban kesmek zorunda olan halk, “göze göz, dişe diş” kanununa göre affedilemezdi. Dolayısıyla gerçek bir insana, gerçek bir kurtarıcıya ihtiyaç vardı. İşte hem Musa’nın sözünü ettiği hem de gelecekte ortaya çıkacak olan Kurtarıcı, İsa Mesih’ti.

  1. Davut’la Yapılmış Antlaşma

Antlaşmanın Doğası ve İçeriği

Tanrı’nın Kral Davut’la yaptığı bir antlaşma da vardı ve bu antlaşma kraliyet antlaşmasıydı. Tanrı, Davut’a tahtının ebedi olarak baki kalacağını vaat etti (2Sa. 7:13). Bu vaat, Davut’un soyundan gelen “Davut’un Oğlu” olarak bilinen Mesih İsa’da tamamlandı. İsa Mesih ebedi kraldır.

Antlaşmanın Bağlantısı

Davut ile yapılmış antlaşma, Mesih’in Davut’un soyundan gelen Kral olarak resmeder. Davut’la devam eden soy, Tanrı’nın vermiş olduğu kurtarıcı vaadinin hala geçerli olduğunu gösterir. Gelecek olan nihai Kral, Tanrı’nın halkını yani iman edecek olanları ebediyen yönetecektir. İşte o Kral Mesih’tir.

Yeni Antlaşma’yla Bağlantısı

Davut ile yapılmış antlaşma, Mesihi soyağacına işaret etmektedir. İsa Mesih, vaat edilen Kral olarak Davut’un oğludur ve dolayısıyla Davut’un soyundan gelmektedir.

  1. Yeni Antlaşma

Antlaşmanın Doğası ve İçeriği

Yeni Antlaşma, yeryüzüne inmiş ve insan bedeni almış olan İsa Mesih tarafından tesis edildi. Mesih, insan bedeni alarak, canını kendisine iman edecek olan kişiler için feda etti ancak ölüp dirilmeden önce öğrencileriyle bir antlaşma yaptı (Mat. 26:26-29). Bu antlaşma, Mesih’in binlerce yıl boyunca vaat edilmiş olan Kişi olduğunu; yani vaat edilmiş kurtarıcı, vaat edilmiş peygamber, vaat edilmiş kral ve vaat edilmiş Mesih olduğunu kanıtlamaktadır. Bu antlaşma vasıtasıyla RAB, tüm uluslara kurtuluş kapısını açtı. Eski Antlaşma’da olduğu gibi Yeni Antlaşma’da da kurtuluş iman vasıtasıyla olup, vaat edilmiş gerçekler tamamlanmıştı. İsa Mesih, törensel yasayı tamamlamış ve kendisine ait olanların günahlarını affetmiştir (Mat. 5:17).

Antlaşmanın Bağlantısı

Mesih’in bunu yapması çok önceden vaat edilmişti. Adem’den başlayarak, Nuh, İbrahim, Musa ve Davut’a verilen vaatlerin tümü, adeta bir koleksiyon olarak, Mesih’te gerçekleşmiştir.

Yeni Antlaşma’yla Bağlantısı

İsa Mesih’in tesis ettiği Yeni Antlaşma, günahları bağışlatan Kuzu’yu ön plana çıkarmaktadır. İnsanın günahını yalnızca günahsız bir insan bağışlayabilir ve Mesih, işte o günahsız insandı. Kendisi tamamen insan ve tamamen Tanrı olduğu için kendisini kefaret eden kurban olarak sunabildi. Böylelikle O’nun vasıtasıyla, O’na iman edenlerin günahları affedilmiştir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu