İlahiyat

Kilisenin Birliği

Wilhelmus A’Brakel

Çeviren: Toğrul Salamzade

“…daha iyi bir kilise kurmak amacıyla kiliseden ayrılmak korkunç bir günahtır, çünkü kilise Mesih’in bedeni olarak birdir.  Kendimizi kiliseden ayırmak, Mesih’in halkından ve dolayısıyla O’nun bedeninden ayırmak, böylece Mesih’in ikrarından ve kutsalların paydaşlığından uzaklaşmak demektir.  Şayet kiliseyi gerçekte olduğu gibi görmezsek, o zaman Mesih’in bedeninde bölünmeye neden oluruz, dindarları kederlendiririz, başkalarını gücendiririz, Tanrı’nın Adına küfredilmesine neden oluruz ve sıradan kilise üyelerinin hata yapmasına neden oluruz.  Kilisenin aslında kilise olmadığını savunarak, Mesih’in kilisesini inkâr etmiş ve dolayısıyla az evvel bahsedilen günahlardan da sorumlu olmuş oluruz.  Böylece, kendimizi ne kadar hoşnut edersek edelim veya pohpohlarsak pohpohlayalım, bunu görmezden gelmeyecek olan Tanrı’yı hoşnut etmemiş oluruz.  Elçi, 1.Korintliler 3:1, 3’te bu tür kişilerden benliğe uyanlar olarak söz ederken bu tür davranışlara karşı çıkar. “Kardeşler, Rabbimiz İsa Mesih’in adıyla yalvarıyorum: Hepiniz uyum içinde olun, aranızda bölünmeler olmadan aynı düşünce ve görüşte birleşin” (1.Korintliler 1:10) ve “…aranızda ayrılıklar olduğunu duyuyorum.” (1.Korintliler 11:18) diye yazarken bu konuda uyarıda bulunur.”

Kaynak: The Christian’s Reasonable Service cilt 2, syf. 61-62

İlgili Makaleler

2 Yorum

  1. Selam kardeşim. Bir sorum olacak. İman yaşantısına misal olarak kahkaha atılan, yere düşülen bir kilisede başlayan ve daha sonra bu tarz kiliseler için “bana uygun değil” diyen ve bunu kendince fark eden birisi, ne yapmalı? Yukarıdaki mesaja göre, o kilisede kalmalı diyorsun. Garip olmuyor mu?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu